26 Ocak 2010 Salı

Erhan Amcasından duygu dolu bir mektup...

Sevgili Haluk İnan,

Annesinin kuzusu,

Bugun 26 Ocak 2010.

Sen dünyaya geleli tamı tamına 77 gün olmuş.

Dev dalgalarla boğuşacağın, derin bilinmeyenlerle akıp giden hayatın kıyısındasın. Umarsız bir bekleyiş, bir bakış, bir merak. Ne olacağını bilmeden, neden orada olduğunu bilmeden, sorgulamadan, dev dalgaların yavaş yavaş eriyerek yol aldığı kıyıda öylece duruyorsun. Bedenin çıplak. Su soğuk…

Bazen o dev dalgaların altında sörf yaparcasına süzüleceksin zamana. Bazen o vahşi dalgalar seni çok üzecek, fırlatıp atacak sağa sola, belki dalga geçecek biraz senle, hepimizle geçtiği gibi. Ama yılmayacaksın Haluk, güçlü olacaksın, yeri geldiğinde adam gibi o tokatı yemeyi de bileceksin, yeri geldiğinde indirmeyi de.

Her zaman dik duracaksın kimseye diklenmeden, gururun senin en değerli hazinen olacak. Çalışmaktan yorulmayacaksın, bazen tırnakların kanayana kadar kazıyacaksın kolayı değil zoru başarmak için. Anneciğin kanat gerecek sana sonsuz sevgisiyle, babacığın hep arkanda olacak zor anlarında bunu bileceksin, ama bazen kendi bildiğini yapacaksın. O yumruğu tek başına atmayı bileceksin. İşte o zaman İnan ki, adam olacaksın.

Sevmeyi bileceksin, insanlara güvenmekten korkmayacaksın, en iyi dostlarına minnet duyacaksın, belki zaman eleyecek onları birer birer, ama atmayacaksın, saklamayı bileceksin onları kalbinin bir köşesinde…

İnanım, bakma sen benim heyecanıma, Kabul ediyorum biraz kasvetli oldu sana yazdıklarım ama yıllar sonra bunları idrak edecek kıvama geldiğinde seni görebilmenin umudunun heyecanına ver. Aslında biliyor musun, bu heyecan senin babacığının heyecanı. Ben iyi tanırım onu. Ve bütün bunları sana öğretecek olan da o. Nasıl da düşünüyor seni her dakika bunu hiç aklından çıkarma, sana parlak bir gelecek hazırlamak için nasıl didiniyor bak!! Senin büyüyüşünün her saniyesini görmek için nasıl da duramıyor yerinde. Belki de senin koca bir adam olduğunu görebilmek için 20 yıl yaşlanmaya şimdiden razıdır kimbilir!

Anneni ve babanı çok seveceksin. Yaşlandıklarında senden başka kimseleri olmadığını bileceksin. Ve onlara seni seviyorum demekten hiçbir zaman yılmayacaksın. Annen ve baban senin güneşindir Haluk, sen de onların güneşisin. Bir olmayı bileceksin onlarla.

Senin doğuşuna biz de çok uzaklardan sıcak Arabistan çöllerinden yükselen o kızgın güneşin altında uyandık. O gün güneş senin doğuşunu dünyaya ilan edercesine başka bir parlıyordu inan. Anneciğinin ve babacığının seninle birlikte aydınlanan dünyasına eşlik edip selam dururcasına. Sana olan sevgilerinin önünde gökyüzünden nazlı bir gelin edasıyla ağır ağır eğilircesine. Tanrının yarattığı en muhteşem varlığın bir tanesinin daha yeryüzüne gelişi şerefine O’na taparcasına.

Güneşin yüzünü aydınlatsın Haluk. Hoşgeldin annesinin kuzusu.

Amcan,
Erhan.

AGUAGU

Bebeklerin ilk kelimesi AGU ile muhabbete basladik. Goz goze gelip konusmaya bayiliyor. Keyfi yerindeyse o da cevap veriyor, hem de mimiklerini kullanarak! Bu donem en faydalisi bebeklerle konusmakmis. Biz de durmadan sesler cikartip konusuyoruz. Cenemiz yoruluyor tabi:) Ama tepkilerini izlemek cok guzel oluyor. Yeterki onun keyfi yerinde olsun biz onun icin herseyi yapariz:)

17.01.2010 from canan akdag on Vimeo.

15 Ocak 2010 Cuma

İlk vesikalık pozum

Dogumumun ertesi gunu babacim nufus cuzdanimi hemen cikartmisti. Dogum belgemin olmasi yeterliymis. Ancak alman kimligimin cikmasi icin benim de gitmem gerekiyormus ve ustelik bir de vesikalik fotograf gerekiyormus! Ilk resmi kuruma ziyaretimi Taksim'deki Alman Konsolosluguna yapmis oldum. Oradaki gorevli teyze resmime bakip guldu, halbuki cok ciddi poz vermistim! Aslinda dogruyu soylemek gerekirse biraz uykuluydum. O sabah Taksim'e gitmemiz coook uzun surdu, ben de arabada misil misil uyumustum. Fotograf cekimi icin Besiktas'ta bir yere gittik. Odanin icinde acik kocaman semsiyeler vardi! Cok garipsedim orayi, o yuzden rahat bir poz verememis olabilirim.


11 Ocak 2010 Pazartesi

Sabah keyfi

Her sabah 6:00-6:30 arasi tatli kuzum uyaniyor. Gunumuz erkenden basliyor. Altini degistirip karnini doyurduktan sonra oyun vakti geliyor. Yatagina yatirip donencesini calistiriyorum ve sabah keyfi basliyor:)

22.12.2009 from canan akdag on Vimeo.


Henuz birlikte oyunlar oynamaya baslamadik, sadece konusup bakisiyoruz:) Cevap olarak gulucukler atip sesler cikariyor. Hatta ilk sesli kahkahasini Cumartesi gunu (09.01.2010) Ozlem Halasina atti. Kucagimda dururken Ozlem Halasi onunla tatli tatli konusunca mutluluktan sesli gulucukler verdi!

Ellerimizi keşfettik!

Yaşının geregi artik ellerini kesfetti ve parmak emme calismalarina basladi. Tum elini agzina sokuyor. Sanirim bas parmagin kesfi icin biraz daha buyumesi gerekiyor! Geceleri aglama sesi yerine sapir supur emme sesleriyle uyaniyorum:) Aciktigini oyle anliyorum. Bazen de uykusu geldiginde eller agiza gidiyor. Yavas yavas aramizda bir dil olusuyor ve birbirimizi anlamaya basliyoruz:)

29.12.2009 from canan akdag on Vimeo.

Noel kuzusu



2

0
1
0




Tum sevenlerimin 2010'da cok mutlu olmasini diliyorum. Kendim icin de sizlerden bol oyun, bol sevgi ve ilgi bekliyorum. Anneannemin ordugu kirmizi sapkayi takip bu seneki Noel baba ben oldum:)Cerezler, patlamis misirlar, meyveler yendi ama ben yalnizca sutumu ictim. Annem yilbasi olmasina ragmen uyku duzenim bozulmasin diye 11:00 de yatirdi. Bugun yilbasi dedim ama taviz vermedi!